Yoga yoluna girmeme sebep arkadaşım ile kahve içiyor ve boş zamanımızı değerlendirmek için ne yapsak diye konuşuyorduk. O daha önce denemiş İstanbul’da, aklına geldi, yoga yapar mısın, varmış Kayseri’de dedi. Hakkında hiçbir fikrim olmadığı halde yaparım dedim. Arayalım yoga merkezini bilgi alalım dedi, gidelim de görüşelim dedim. Kalktık, gittik, görüştük.
Ertesi gün ilk yoga çalışmasına katıldık. On beş Eylül iki bin onbir. Haftada iki derse katılmak üzere üye olduk merkeze.
Ders başlamadan en ön sırada yerimizi alırdık. Matımızın yanında; battaniye, göz yastığı, su matarası ve minik havlularımız ile. Doğru yoga kıyafetini bulmak da epey zamanımızı almıştı. Eh sonradan öğreniyorum tabi, gülerlermiş halimize.. Ben de gülümsüyorum şimdi keyifle hatırladıkça.
Yoga derslerine katılmaya başladıktan bir hafta kadar sonra hocaya şöyle bir mail göndermişim, yoganın bende yarattığı hislerle alakalı;
“Yoga ile;
1.dersten sonra; nefes alış verişim düzene girdi. Derin nefes alıp vermenin rahatlatıcılığını keşfettim.
2. dersten sonra; bedenimin ve tüm uzuvlarımın rahatladığını hissettim.
3.dersten sonra; (Yin) bedenim çok fazla hafifledi, neredeyse bedenimi hissetmedim.
4.dersten sonra; bedenimdeki kemiklerin farkına vardım ve iskeletimin sağlamlığını keşfettim, yürürken ve ayakta dururken çok daha sağlam bastığımı fark ettim.
Genel olarak; uykum düzene girdi. Sabahları daha erken kalkmaya ve dinç bir şekilde uyanmaya başladım. Sabahları boynumda oluşan ağrı tamamen geçti.”
Haftada iki gün oldu haftada üç.. Yin yoga derslerine de katılmaya başladık.. Sonra bir de baktım kendimi yoga stüdyosuna ait hissediyorum. Derslerden sonra salonu toparlıyorum.. Kitapları karıştırıyorum.. Boş zamanlarımı orada geçiriyorum.. Araştırmalar yapıyorum, çeviriler yapıyorum.. Yoga ile uyanıp yoga ile yatıyorum.. Bulduğum bütün derslere giriyorum.. Hayatımın, bedenimin ve zihnimin bun denli değişeceğinden bihaber gidip geliyorum..
Yine sonradan öğrendiğime göre.. İlk başlarda yanımdaki matta olmak istemeyip, enerjimden kaçanlar mı istersiniz. Kimseyle selamlaşmadığım, asık suratla dolaştığım için hocaya laf edenler mi..
Zaman geçti.. matın üzerinde kan ter içinde kaldım.. ağladım.. güldüm.. eğlendim.. bir hayat yaşadım bir matın üzerinde..
Sonra bir gün karar verdim; eğer hayatımın geri kalanında bir iş yapacaksam, beni bu kadar mutlu eden yoga ile ilgili olmalı.. Ve eğitmenlik eğitimlerini araştırmaya başladım. İstanbul, Ankara, derken ve tam Zeynep Aksoy'un eğitimine katılmayı planlarken, Şerife hoca dedi ki ben açacağım eğitim! Ve bir dönüm noktası daha..
...
İlk staj dersimi on yedi ekim iki bin on iki’de vermişim. Ders sonunda katılımcılardan bir olumlu bir olumsuz yorum alıyorduk. İşte o yorumlar;
“Enerjin hiç düşmedi, hep bizimleydin, sevgiyi hissettim.
Derin gevşemede tutuk kaldın, dersteki gibi akıcı olabilirdi.
Isınma hareketleri olmadan hızlı başladık.
Sesin çok güzeldi.
Duruşlarda çok detay verirsen uzun süre kalmış olurlar, başlangıç sınıfındakiler için zor olur.
Her duruş bir sonrakine hazırlıktır, aralardaki ulamayı yapmayı atlama.”
....
Bugün yirmi mart iki bin on dört. Yoga yoluna gireli ikibuçuk yıl olmuş. Bir ben varmış gerçekten de benden içeri. Katman katman açılarak çıkıyor gün yüzüne.
Geldiğim noktada... Yogadan önceki halimi bilenler, şimdi beni tanıyamıyorlar. Beni yoga ile bilenler de önceki halimi başkalarından duyduklarında onun ben olduğuma inanmıyorlar.
Leslie Kaminoff’dan dinlemiştim, ona da Krishnamacarya söylemiş sanırım; “her öğrenci öğretmenin meditasyonudur”. Bu yolda yoluma çıkan herkes öğretmenim ve öğrencim oldu. Bu yola çıkmama aracı olan sevgili dostuma ve yolumu aydınlatan sevgili hocalarıma ve biricik desteğim aşkıma minnettarım.
Namaste dostum :))
YanıtlaSilTakdir ve beğenilerimi kelimelerle ifade edemesem de beraber çıktığımız pek çok yolda olduğu gibi yoga yolunda da ayrı sapaklardan dönmüş olmamız her dönüş gibi bizi daha da yakınlaştırdı ve birleştirdi. Herşey bir sebepten oluyormuş, isteyince herşey oluyor, su akıp yolunu buluyormuş hatta tek çıkış içinden geçmekmiş felsefelerini birlikte hazmederken özüm özüne karışmış ki kabuklarımızı kırıp katman katman açılırken bazen konuşmadan bile birbirimizi anlar olmuşuz.
Yolunda ve yanında nice yoga yıldönümlerimiz olsun...
İyi ki varsın, seni seviyorum <3